BIY AD

21 Nisan 2011 Perşembe

Kısa Kısa: Spurs 1 - Grizzlies 1

Biliyorum pek yazamadım birkaç gündür. Ama maç kaçırmamak (galiba sadece 3 maç izleyemedim toplam playofflar'da) üstüne gün içindeki diğer işleri halledip bir de yazı yazmak pek zor oluyor... Neyse dönelim serimize.

Seri Memphis'e giderken, Grizzlies maç çaldığı için avantajlı gözüküyor. Ancak şöyle bir istatistiğe sahip Spurs. Son 3 şampiyonluğunda da evinde ilk maçı kaybettikten sonra açıldılar ve kupaya yürüdüler... Tamam yani bu sezon da şampiyon olacaklar kesin. Ama önce şu Grizzlies'i bir sağ sağlim geçmeleri lazım. Popovich ilk maçta kardeş Gasol'e teslim olunca, bu sefer savunmada herkesi boyalı alana doluşturdu. Dış şutları risk ettiler yani. Grizzlies NBA'in en kötü üçlük atan takımlarından biri olduğu için bu taktik tuttu ve muhtemelen de serinin geri kalanında etkili olacaklar bu şekilde. Ama Grizzlies en az 1 maç daha alacaktır diye düşünüyorum, çünkü içeride şaka gibi bir fiziksel avantajları var. Randolph ile Gasol ile eşleşebilecek sadece Duncan var. Hani mesela Lakers'a karşı da çok kısa kalıyorlar ama Blair, McDyess itiş kakıştan kaçınmayıp sertlik uyguladıkları zaman biraz başa çıkabiliyorlar. Gasol ile Randolph öyle değiller ki, yılmıyorlar. Hatta tam tersi yıldırıyorlar rakibi. İlk maçta Manu yokken Parker'ın şutlarını bozmayı başarmıştı Grizzlies ama Manu'nun parkede olması bile yetiyor Spurs için. Herkese yeni penetre yolları, boşluklar açılıyor. En önemlisi iki yerine üç tane skor opsiyonu oluyor oyunda.

Spurs 4-2 veya 4-3 alacakmış gibi duruyor seriyi hala, tabii Grizzlies kendini aşıp birkaç maç çılgınlar gibi üçlük sokmazsa...

4 FARKLI FIKIR:

mucho dedi ki...

Rudy Gay olsaydı tamam bir süpriz gelebilir diyebilirdik ama Memphis'in yedekleri çok kısıtlı durumda. Birde tecrübe diye bir faktor var, ne nerde nasıl yapılması gerekiyorsa Popovich yapıyor. 4-2 Spurs diyorum.

Adsız dedi ki...

Lakers'in bu halini görünce acaba Memphis niye sezon sonu yattik diyor mudur?

Rukawa dedi ki...

Öncelikle şunu belirtmek isterim, sormak üzere olduğum soru eleştiri amaçlı değil. "Biliyorum pek yazamadım birkaç gündür. Ama maç kaçırmamak (galiba sadece 3 maç izleyemedim toplam playofflar'da) üstüne gün içindeki diğer işleri halledip bir de yazı yazmak pek zor oluyor... Neyse dönelim serimize." Yazının bu giriş kısmını okuduğumda sizin maçları izlerken zevk almak için değil daha çok bu bloğa yazmak suretiyle analiz etmek için izlediğinizi düşündüm. Yanlış anlamayın her iki durum için de söyleyebileceğim tek bir olumsuz söz yok fakat eminim ki siz konyalıportlanlılar yazarları basketbol izlemeye bu işi eğlenceli gördüğünüz için başlamışsınızdır. Zamanla birçok insanın takip ettiği bu blogda yazmak sizin için bir zorunluluk haline gelmiş olabilir. İşte sorum şu: Bir maçı izlemeye başlarken hangisi önce geliyor? Çocukluktan başlayan ve alışkanlığa dönüşen basketbol (spesipikleştirirsek NBA) sevgisi mi yoksa; bloğu devam ettirme zorunluluğu mu? Dediğim gibi sadece meraktan :) Bu arada tabii ki cevap vermek zorunda değilsiniz

sabonis dedi ki...

Son 15 senenin 13'ünde playofflar'ı takip ettim, blog ise 2 senedir var sadece. Sadece blog için izliyor olsam her maç sonrası açıp blog'a yazarım. Gerçi vaktim olmuyor o ayrı konu.