BIY AD

18 Nisan 2011 Pazartesi

NBA'de Bugün - Play-Off 2.Gün

Grizzlies 101 - Spurs 98
Şüphesiz play-off ilk maçları içinde en heyecanlı ve en gel gitli maça şahit olduk dün akşam. San Antonio ile eşleşebilmek adına normal sezonun son iki maçında aktif dinlenme geçiren ve kaybeden Grizzlies'in bu tercihi play-off öncesi tartışıldı ancak gördük ki sonuca gidebilecekleri bir tercih onlar için. İki gün önce Pacers'ın yapmak üzere olduğu sürprizi bir gece sonra Grizzlies gerçekleştirdi. Manu'nun ilk maça yetişmemesi Spurs için handikaptı ama bu maçta Grizzlies'in aldığı bu galibiyet serinin seyir zevki açısından da güzel oldu. Yenilgiyi tamamen Manu'nun yokluğuna bağlamak olmaz elbette. Ginobili olmasa da kazanacak pozisyonlarda bulundu Spurs ancak Battier'in kritik üçlüğüne engel olamadılar. Üstelik dikkat edilmesi gereken bir pota altı sorunu var. Duncan maç sonunda da Zach Randolph ve Gasol'un kendilerine karşı çok iyi bir performans sergilediklerini itiraf etti.

Bireysel performanslara bakalım ki pota altından bahsetmişken 25 sayı-14 ribaund ile oynayan Zach Randolph'un müthiş performansını es geçmemek gerek. Dün geceki oyunu ile beraber Conley'i de beğendim ben. Maçın belli bölümlerini izledim ve hiç fena gözükmedi Parker karşısında. 15 sayı-10 asist ile başarılı bir performansa imza attı. Battier'i atlamadan olmaz. Onun getireceği katkıyı blog üzerinden daha önce yazmıştık zaten ki önemli bir bench desteği olacaktı play-off arenasında. Henüz ilk maçtan bu performanslarına şahit olduk. Sadece 10 sayı üretmesine rağmen en kritik topu kullanma cesareti göstererek Memphis şehrine tarihinin ilk play-off galibiyetini kazandırdı. Spurs cephesinde Manu'nun yokluğunda sorumluluk alma çabalarında olan Parker 20 sayılık performansıyla takımının en skoreri oldu ancak bu 20 sayıya 16 saha içi denemesi ve 16 serbest atış denemesi ile ulaştı. Duncan 16 sayı-13 ribaund ile takımın dağınık pota altını toparlamaya çalışsa da bunda yeteri kadar başarılı olamadı ve Spurs ilk uyarıyı kendi evinde almış oldu.

Hornets 109 - Lakers 100
Memphis maçının ardından gecenin ikinci sürprizi Los Angeles semalarından geldi. Açıkçası seri başlamadan önce boyalı alanda West gibi önemli bir parçanın eksikliğinden dolayı Hornets'in kolay kolay maç kazanamayacağını düşünüyordum. Ancak dün akşam resmen göstere göstere maç kazandı Hornets. Chris Paul gerek maçın genelinde gerekse son anlarında yaptığı delici katkılarla Lakers'ın direncini alt noktalara çekmeyi başardı. Maçın sonlarında Kobe'nin kötü performansını da eklemek lazım tabi. Paul üst üste kritik hücumlardan basket çıkartırken, Kobe'nin son hücumları kötü kullanması dikkatlerden kaçmadı. Lakers maç genelinde doğru kullanılması halinde en büyük avantajını elde edebileceği boyalı alana top indirmekte çok zorlandı. Zaman zaman bunu denediklerinde sonuca ulaştılar ancak bunu maçın geneline yansıtamayınca yenilgi kaçınılmaz oldu.

33 sayı-14 asist-7 ribaund. Söylenecek bir söz yok Paul için. Bir play-off maçı için muazzam istatistikler. Bu istatistikleri yaparken Fisher'ın eksik yönlerini çok iyi kullanması ve guard rotasyonunda ipleri tamamen eline alması da Hornets'e maçı getiren ekstra faktörlerden biriydi. West'in yokluğunda yaptığı katkılarla bir nebze olsun onun yerini dolduran Landry yine başarılı bir gece geçirerek 17 sayıya imza attı ve kritik bir katkı sağladı. Lakers cephesinde Kobe'nin 34 sayısı galibiyet için yeterli olmadı. Pota altında Gasol maça hiç konsantre çıkamamıştı. Onun performansının iyi olması takıma da yansıyor ancak dün gece zaman zaman parlasa da sönmek üzere olan bir köz gibiydi. 8 sayı-6 ribaund-6 asist üretti ancak bütün okların da ona yöneltilmesi yanlış olacaktır. Takım halinde kötü bir performans sergiledi Lakers ve eksik noktalarından bolca Hornets'e geçit verdi.

Knicks 85 - Celtics 87
Doğu'nun en zevkli geçmeye aday serilerinden birine dün gece start verdik. Knicks ilk devre üstün bir oyun oynamasına rağmen üçüncü çeyrekle beraber Celtics'in vidaları sıkması onları galibiyete götürdü. Play-off'ların adamı olan Ray Allen bir kez daha takımı ipten alan isim olarak galibiyeti getirdi. Son dönemde çalak duvarına çarpan Fields aslında ilk çeyrek boyunca Allen'ı iyi tuttu. İlk 12 dakika sonunda tek bir şut kullanmamıştı Allen ancak ikinci çeyrekle beraber ısındı ve 24 sayı üreterek takımını galibiyete götürdü. Pierce ise 18 sayı ile galibiyete katkı yaptı. Knicks cephesinde sahneye çıkan isim 28 sayı-11 ribaund ile Amare olurken, Melo'nun 15 sayıda kalması üstelik bunu 18 şut denemesinde gerçekleştirmesi düşündürücü gözüküyor.

Knicks ilk devrede Celtics'e üstünlük kurarken yan parçalarından önemli katkı aldı. Maçın sadece ilk devresini izleyebildim gece zaten ve kötü bir Celtics izliyordum. Turiaf olsun Douglas olsun bunların mücadeleleri ile ilk devreyi 12 sayılık farkla önde kapatmıştı Knicks. Ancak ikinci çeyrekle beraber tecrübe farkını ortaya koymaya başladı Celtics. Ray Allen'ın boş geçen ilk çeyreğin ardından kendini bulması da bunda etkili oldu. Shaq'ın yokluğunda Jermaine O'Neal'da 6'da 6 ile oynayarak 12 sayı ile çok çok ekstra bir katkı vererek galibiyeti getiren isimlerden oldu. Kısa rotasyonu ise bu seride her zaman sıkıntı yaratacak özellikle Knicks cephesinde. Billups dün adeta yokları oynadı. Takımın ritim bulduğu anlarda yaptığı top kayıpları ve kötü paslar, hızlı hücumları etrafına bakmadan üç sayılık denemelerle noktalamalar derken Billups'u tanıyamadığım bir maç oldu. Billups'un kenarda olduğu anlarda oyunda olan Douglas'ın beklentilerin ötesinde sergilediği iyi performans ile koçun işi zorlaşacak gibi. Takımı oyun içinde tutan bir guard mı yoksa her an verebileceği katkılarla tecrübeli bir guard mı? Bu sorunun cevabını doğru verebilirse D'Antoni, Knicks'in seride ayakta kalmasını sağlayacaktır.

Nuggets 103 - Thunder 107
Çekişme ve heyecanın en bol olacağını beklediğim seri tahminlerim doğrultusunda başladı. Ligin sonundaki performanslara bakacak olursak bu iki takımın henüz ilk turda birbiri ile eşleşmesi bir talihsizlik olsa gerek çünkü kim elenirse elensin yazık olacak kaybeden takıma. Serinin ilk ayağında masmavi giyinen taraftarının önünde kazanan Thunder oldu ve seride ilk adımı attı. Play-off arenasında takım oyununun önemi büyük ancak bir de kritik anlar için eline güvenebileceğiniz birileri olmalı takımda. Denver için işler iyi hoş takım oyununu çok iyi oynuyorlar ve Melo takasından beri ivme olarak bir yükseliş mevcut ancak kritik anlarda topu kimin eline alacağı konusunda halen sıkıntılar mevcut ve doğru setleri halen ortaya çıkartamamışlar. Bunları söylüyorum çünkü zaten takım olarak iyi oynayan Thunder iki yıldızının da ekstra katkısıyla galibiyete ulaşmayı başardı. Durant&Westbrook ikilisinin 72 sayısı takıma galibiyeti getiren en önemli faktörlerden biriydi.

Durant 41 sayı-9 ribaund ile oynayarak play-off arenasına formda başladığını gösterdi. Westbrook ise 31 sayı-6 ribaund-7 asist ile her alanda katkı sağlayarak önemli bir performansa imza attı. Felton ve Lawson'un play-off'un ilk maçında sönük kalması da onun performansında etkili olan bir etmendi. Denver maç boyunca Nene'ye iyi paslar indirdi ve iyi paslarla Oklahoma boyalı alanını açmayı başardı. 22 sayı ile oynayan ve yanında da 8 ribaund alan Nene takımını sırtlayan isimdi ancak galibiyet için bu performans yeterli olmadı. Afflalo'nun eksikliğini yaşadı Denver nitekim Chandler ilk beş başladığı maçta kötü bir performans sergiledi. Ancak ne olursa olsun son ana kadar Thunder'a kök söktüren bir takım vardı ve bu maç aslında seride daha çok şey olacağının da habercisi gibi.

4 FARKLI FIKIR:

Cengizhan TÜRKİŞ dedi ki...

hakem güzel yemiş knicksi

Adsız dedi ki...

Playofflar süper basladi. Her mac kafa kafaya. Neredeyse bütün maclarda son 3 dakikaya girildiginde kimin kazanacagi belli degildi.

Xscape dedi ki...

bireysel performanslar mac kazandirir, ama seri kazanmaya yetmez. cp3 gercekten muazzam oynadi ama atabilecekleri tek kursunu da attilar. zaten aaron gray de sakatlaninca zayif olan uzun pozisyonlari iyice kuculdu. lakers da artik vitesi atar, hala bir rehavet havasi, kendilerini sanki finale sakliyorlar.

ondskan dedi ki...

yalnız son lakers-hornets maçında ariza'nin landry'e bi asisti var bu kadar yerden pası alex niang'a atmıyordur