BIY AD

23 Kasım 2009 Pazartesi

Paul'süz Hornets Daha Mı İyi?

Bir yerde okudum bu argümanı. Aslında hiçbir analize gerek duymadan sadece 3 maç üstüste kazanmalarının ardından yazılmış bir argümandı. Ancak konu üstünde farklı fikirler okuyup, kendimce analiz edince bu argümanın temelinde kısmen bile olsa doğruluk payı olduğunu düşünmeye başladım. Şöyle ki, Paul belki de bütün NBA'de topla en çok oynayan isim. İstisnasız her hücumda topu en az 15 saniye elinde bulunduran Paul, takım arkadaşlarına yeterince güvenmediği için herşeyi kendisi yapmaya çalışıyor, bunda da oldukça başarılı oluyor. Sonuçta NBA'in en iyi guard'ından bahsediyoruz. Ancak bu sistemde, birçok hücumda top eline bile değmeyen takım arkadaşları belki oyundan soğuyorlar, belki de şevkleri kırılıyor.

Bu dediklerim elbette somut kanıtları olan şeyler değil ama Hornets'ın son 4 maçtaki çıkışını sadece koç değişikliğine yormamalıyız bence. Evet kötü giden takımlarda koç değişikliği takıma iyi yansır ama 180 derece de değiştirmez bir takımın gidişini. Paul'süz Hornets'ın daha iyi veya aynı güçte olduğunu iddia edecek kadar deli değilim. Fakat şu 4 maçlık döneme baktığımızda gözüken o ki Paul'süz Hornets, Paul'lü halinden "çok çok daha kötü" değil. Ligin en iyi oyun kurucusu geri döndüğünde topu arkadaşlarıyla daha çok paylaşırsa, beraber daha da başarılı olabilirler bence.

Edit: Yine çabucak yazdığım için tam anlatamamışım derdimi, ayrıca imla.

15 FARKLI FIKIR:

Adsız dedi ki...

1 hafta önce chris paul nba'in en iyi gardı diyordun. onsuz 3 galibiyet aldılar hemen ağız değiştirmişsin hoca...

Banko dedi ki...

"Chris Paul olmasa, hornets ligin açık ara en kötü takımı olur. " Kaan Kural- Nba Stüdyo.

sannti dedi ki...

Paul'süz Hornets, Paul'ü halinden çok çok daha kötü bence. Şu anki performansları bi onur mücadelesi kıvamında. Paul'süz rezil olur bunlar diyenlere cevap vermek için oynuyorlar bence. Ayrıca bir detay daha var. Paul'ün sakatlığıyla, Collison ve Thornton gibi iyi çaylaklar rotasyonda daha fazla süre almaya başlayınca takımdaki ruhsuzlar ordusuna bir canlılık getirdiler. Paul ise hevesini kaybetti bence Hornets konusunda. 2 sene önceki iştahı yok sahada, takıma da yansıyor bu her ne kadar istatistiklerine yansımasa da Paul'ün. Yakın zamanda takasını isterse şaşırmam açıkçası.

sabonis dedi ki...

NBA'in/dünyanın en iyi point guard'ından bahsediyoruz, elbette bu adamı takımdan çıkardığımızda, çok daha kötü bir kadro olacaktır elinizde.

Bu yazıyı Hornets'ın Paul'süz daha iyi olduğunu iddia etmek için değil, Paul'ün topu 15-20 saniye tutmasına bir eleştiri olarak yazdım.

Koray dedi ki...

Doğrusu bir adam %59,4 ile şut atıp 4.38 asist/top kaybı oranı yakalıyorsa o adam 22 saniyede elinde tutar topu, birşeyde diyemezsin.
Clippersi yenmesi anormal değildi, atlantada çok yorulmuştu 6 günde 4. maçını oynuyordu ve çok çetin takımlara karşı galibiyet serisi yaparak geldiler. Phoenix maçındada stojakovic 11de 7 üçlük atmış.Ayrıca bu maçların hepsinde çaylaklardan extra katkı aldılar. Dünkü maçı izledim, west hücumda paul olmadan can çekişiyor gibi geldi bana, bu sezonku genel problemimi bilemiyorum tabi, ilk defa izledim bu sene ama Okaforun west hücum ritmini bozmuş olabileceğini yazıyordu, trade etmek istiyorlar okaforu
Thornton zaten çok iyi oyuncu belli, nasılsa çok gerilerde kalmış draftta.İlerisi içinde paul-thornton-stojakovic-west-okafor 5 i gayet iyi duruyor.

Adsız dedi ki...

Yazarken ne ictin haci?
Hicbisey anlasilmiyor dediginden.

Maximus dedi ki...

nedense ilk okuduğumda anlamıştım, bende böle yazdığımdan olsa gerek:))

ZorAdam51 dedi ki...

Bende yazımda aldığı sonuçları belirtmiştim ama kendi fikrime değinmemiştim.

http://zorturkler.blogspot.com/2009/11/biri-bana-acklasn.html

Yazı ve yazılan yorumlara kadar okuduğuma göre ve şahsi fikri katarak:

Paul NBA'in/dünyanın en iyi point guardı.Buna herkes katılıyor.Eleştirilen noktalar ise bence birçok kişinin yazıyı anlamadığından dolayı.Benim yazıdan anladığım ve katıldığım nokta:Paul elinde fazla top tutuyor ve takım arkadaşlarına güvenemiyor.

alimer dedi ki...

ben de seninle ayni gorusteyim. dedigin gibi bu iddia "kismen" de olsa dogru. ayni sey 90'larda naumoski'li efes icin de soyleniyordu. hemen hemen herkesin ortak gorusu paul'un dunyanin su an en iyi oyun kurucusu oldugu, ki bence de oyle. ancak takimdayken herkes ona bagimli. dun miami macinda hucumda son derece hareketli ve istekliydiler. herkes bol bol sut atti. paul oyundayken daha hareketsiz ve onun eline bakarak oynuyorlar.

sabonis dedi ki...

@adsız: Alel acele yazdığım için iyi değildi yazı ama sen yorumu yazdığın sırada düzeltmiştim. Bilmiyorum bana o kadar da kötü gözükmüyor ya =)

@koray: Paul zaten dünyanın en iyi oyun kurucusu olduğu için bunları yapabiliyor. West ise bu sezon çok formsuz fakat onun dışında geçmişe bakarsak şunu görüyoruz: West sayılarının %50'sini falan Paul ile pick&roll oynayarak buluyordu kaç sezondur. O nedenle şu anda aşırı formda olsa bile eminim zorlanırdı Paul'süz.

@zoradam ve alimer: Demek istediğim şeyi daha açık bir şekilde yazdığınız için teşekkürler.

Adsız dedi ki...

tamam anladık da kaan kural röportajının 3. bölümü nerde?

calvin dedi ki...

adam sadece nette dolaşan bi düşünceyi kendi yorumlarıyla dile getirmiş. tutarsızlıkla suçluyosunuz. yuh derim.
bütün büyük yıldızlar gibi paul'ün de egosu yüksek bir oyuncu olduğuna inanıyorum ben. takım arkadaşlarına güvenememeye başladığı zaman takım düşüşe geçiyor. aynısı yüksek nba'in diğer süper gardı deron williamsda da görüldü. onun 2. senesinde utaha gelecek yılların batı finalisti deniyordu. malum kirilenko olaylarından sonra takımın durumu belli.

Adsız dedi ki...

ya kardeşim önemli olan nitelik nicelikten ziyade. 2 tane daha mini yorum girmeye kasacağına, bir tane sağlam gir... derdini güzelce anlat, sonra çevirme lafları yok öyle demek istememiştim yok yanlış anlaşılmış...

Adsız dedi ki...

Ulan şu Paul'da benim göremediğim bir şeyler var ama elbet bende yakalarım o ışığı... Arenas'ın tırnağına değişmem.

sabonis dedi ki...

yok artık daha neler adsız =)