BIY AD

25 Mart 2010 Perşembe

24 Mart'tan Notlar

Günün Hayvan Performansları:
Maçın ilk yarısı yakın geçse de üçüncü çeyreğin başında LeBron ve ekibi farkı açarak deplasmanda Hornets’i 105-92 geçmiş, LeBron 22’de 15’le 38 sayı bırakmış rakip potaya. 9 asist ve 6 asisti var üstelik. Sakatlığın ardından ikinci maçını oynayan Chris Paul fazla katkı sağlayamayınca Cleveland bir maçı daha kazanarak NBA birinciliğindeki yerini daha da sağlama aldı.

24’te 15 saha içi isabetle 37 sayı bulmuş kaptan Jackson, 5 ribaund ve 3 asisti de yanına ekleyerek takımının ve maçın en skoreri olmayı başarmış. Gerald Wallace da 23 sayı 4 ribaund 4 asist 4 top çalma 3 blokla hem savunmada hem hücumda güzel rakamlara ulaşarak galibiyetin öncülerinden olmuş. Minnesota ilk yarının ufak bir bölümünü önde geçirse de hızlı hücum sayılarında 20’ye 0’la ezilmeleri özellikle ikinci çeyrekte bocalayarak üstünlüğü kaybetmelerine neden olmuş. Maçı da Charlotte 95-108 kazanmış.

Josh Smith’in 15 sayı 7 ribaund 3 asist 4 blok 1 top çalma istatistikleri ona göre gayet normal. Zaten Atlanta’da öne çıkan biri yok. Ancak maçı Atlanta’nın 84-86 skorla kazanmasını sağlayan kişi Josh Smith. Aynı hücumda daha sonra Howard’ın iki başarılı serbest atışıyla bitse de 45 saniye kala Redick’e yaptığı blok ve en önemlisi skor eşitken Joe Johnson’ın kaçan şutunu 0.1 saniye kala smaçla tamamlamasıyla burayı hak ediyor. Bu sene böyle kazandırdığı ikinci maç Josh Smith’in.

Kobe geceyi 16 şutundan sadece 5’ini kaçırarak 24 sayıyla kapamış ve Alex English’i de geçerek NBA tarihinin en çok sayı atan oyuncuları listesinde 12.liğe yerleşmiş, tebrikler kendisine. Maçta Gasol’ün 10 sayı 12 ribaund, Odom’ın da 19 sayı 13 ribaund double-double’ları bulunuyor. Ayrıca Artest de skora 16 sayıyla katkı yapan bir diğer isim olunca Los Angeles ekibi San Antonio deplasmanından bir galibiyet çıkarmayı başarmış.

Granger eli sıcakmış, 20’de 12’yle (5’te 4 üçlük) 31 sayı atarak umutsuz Indiana’nın bir galibiyet daha almasını sağlamış. Tabii karşılarında işlerin felaket gittiği Wizards olunca bunun zor olduğu söylenemez. Onun yanında 19 ribaund 12 sayıyla Troy Murphy öne çıkıyor. Wizards cephesinde dün oynamayacağı konuşulan Blatche maça çıkıp 21 sayıyla mücadele etmiş ama onun dışındaki oyuncular hiç katkı verememiş. Pek çok felaket şut atan oyuncu var hangisini saysam bilemedim.

Paul Pierce, Nuggets’a karşı da takımının skor yükünü çekerek galibiyete yardımcı olmuş. 16’da 10 şutla 27 sayısı ve 7 ribaundu var. Ona destek 20 sayı 10 ribaund 5 asistle KG’den gelmiş. Tabii Rondo’nun 11 sayı 11 ribaund 15 asist 4 top çalmalık müthiş oyunundan bahsetmemek olmaz. Her şey Celtics lehineymiş maçta anlayacağınız, karşılaşmayı da baştan sona önde geçirerek 99-113 kazanmışlar zaten. Hiç olmazsa umursamaya başladılar.

Deron Williams benim de izlediğim müthiş ilk yarı performansını maçın devamında da sürdürerek 18 sayı 16 asist 8 ribaunda ulaşmış. Jazz her şeyiyle üstün olduğu rakibini deplasmanda parçalamış adeta. Calderon’un defansı ne kadar baltaladığı hep söyleniyor ama bu kadar net gözlerimle görmemiştim. Williams’ın istediği her pozisyonda “gel geç” dedi resmen, gerçekten felaketti.
Erken kopan maçta 7 Utah oyuncusu çift hanelere ulaşmış ek olarak.

Boşa kürek çekenler:
Howard Atlanta’ya karşı maçı 19 sayı 24 ribaundla kapatmış. 4 bloğu iki de top çalması var. 5 top kaybı ve 11’de 4 şut yüzdesi istatistiklerini 16’da 11’le serbest atış kullanarak telafi etmeye çalışmış. İki takım da savunmalarını konuşturmuş maçta; Orlando %37.5, Atlanta %40’la şut atmış. Magic oyuncuları sadece üç hücum ribaundu vermiş ama bildiğiniz gibi bunlardan biri maçı kaybetmelerine neden olduğu için pek bir anlamı kalmıyor sanırım.

Carmelo (düşük yüzdelerle olsa da) skora geçtiğimiz birkaç günden daha fazla katkı yapıyor ama Denver üç maçtır kazanamıyor. Bu maçta da 23’te 9 isabetle 32 sayıyı bulmuş (16’da 13 serbest atış kullanmasının da katkısı var tabii), yanına 5 ribaund 5 asist eklemiş ama diğer parçalardan JR Smith hariç pek katkı gelemeyince galibiyet hayal olmuş Celtics karşısında.

Lakers-Spurs maçının ilk yarısına 20 sayıyla George Hill damga vurmuş. Hatta daha ilk çeyrekten 14 sayısı varmış ama ikinci yarıda aynı oyununu devam ettiremeyerek 21 sayıda kalmış genç oyuncu. Hill ile birlikte oyunu taşıyan diğer isim olan Ginobili’nin de 18’de 8’le 24 sayısı var fakat başta 11’de 2’yle 6 sayıda kalan Duncan olmak üzere başka hiçbir oyuncudan skora düzgün katkı gelmeyince Lakers’ı geçememişler. Pop’un sezonun başında Bruce Bowen görevinde oynattığı Bogans’ın, şut Shannon Brown’ın elinden çıktıktan sonra kolunu uzattığı pozisyona da gülmeden edemedim. Spurs sözde galibiyet serisinden sonra bir önemli maç daha kaybederek playoff’larda neler yapacağının sinyallerini hafiften veriyor.

Günün X-faktörü:
Geçtiğimiz birkaç maçını sakatlık yüzünden kaçıran James Harden, geri dönüşünü kenardan dahil olduğu ilk 5 dakikada 13 sayı atarak yapmış. Toplamda da 10’da 6’yla 23 sayı atarak Durant’in 25’inden sonra takımının en skorer ismi olmuş. Rockets’da Scola ve Ariza’nın tüm çabalarına rağmen maç OKC’nin farklı galibiyetiyle sonuçlanmış.

Pivot olarak başladığı maça 11’de 9’la 20 sayı atarak damgasını vurmuş Hickson. Doğru zamanda doğru yerlerde olarak LeBron’dan aldığı güzel paslarla skora ulaşabildiğini pek çok kez gördük zaten sezon içinde. Playoff’larda da Cleveland’ın pek çok silahlarından biri olacaktır elbet.

Ha gayret:
Nets uzun bir aradan sonra 8. galibiyetini belki de alma olasılığı en fazla olan rakibine karşı elde etmiş. Brook Lopez ve Devin Harris’in katkılarıyla Sacramento Kings’i tüm maçı önde götürerek 79-93 malup etmişler. Lopez’in 26 sayı 13 ribaund 4 asisti, Harris’in de 24 sayı 9 asisti bulunuyor. Tüm Kings taraftarlarına geçmiş olsun diyorum. Nets bu süreden sonra “rekor”u ele geçirmemek için canla başla mücadele edecektir ancak diğer takımların da yenilmemeyi gurur meselesi yapacakları bir gerçek. Bakalım ileriki günlerde neler yaşanacak.

Bizimkiler:
Mehmet maçı geçtiğimiz günlere göre hücumda biraz daha durgun geçirdi, 16 sayı 8 ribaund ve 3 bloğu vardı. Savunmada ise benim izlediğim bölümlerde Bosh ve Bargnani’nin hızlı ayaklarına karşı zaman zaman zorlandı ancak içeride gayet iyiydi diyebilirim.
Aynı maçta Hidayet de iki serbest atış ve Bosh’tan aldığı güzel pasla 4 sayıya ulaşmıştı ilk çeyrekte ama ilk yarının diğer bölümlerinde pek katkı sağlayamadı. Aslında ilk çeyrekte top eline bol bol geldi ve takım arkadaşlarına güzel şut imkanları sağladı ama Toronto’lu oyuncular çoğunda isabet bulamadı. İkinci yarıyı ise rahatsızlandığı için oynayamamış milli basketbolcumuz.

Ersan, takımının yorgunluğa yenik düşüp kaybettiği maçta Philadelphia’ya karşı 32 dakika süre alarak 8’de 3’le 6 sayı ve 11 ribaundluk bir performansa imza atmış. Ribaund sayısı iyi ancak yarısının maç koptuktan sonra geldiğini belirtmek lazım.

0 FARKLI FIKIR: