BIY AD

26 Haziran 2009 Cuma

Fırtına dinmiyor: Carter Magic'te

Nets, Carter ile Ryan Anderson'a karşılık, Alston-Battie-Courtney Lee üçlüsünü almış.

Yaz sezonu tam gaz devam ediyor. Eve geldim, tam uyku için hazırlıklara başlayacam derken, o da ne? Carter, Orlando'nun yolunu tutmuş. Takasların ardı arkası kesilmiyor, üstelik öyle 2 satır yazıp geçiştirilecek oyuncular falan değil... Son 2 gündür, takımların aylar boyunca almaya çalıştıkları yıldızlar yer değiştiriyorlar. İşin ilginci şampiyonluk yarışındaki takımlarla, iddiasız takımlar arasındaki fark açıldıkça açılıyor. Ama işte NBA'in sisteminin güzelliği burada. Gelecek yaz bir sürü yıldızın serbest kalmasıyla dengeler yeniden sağlanacak. Her neyse konumuz o değil. Takasa dönelim.
Magic'i bir seviye atlatan bu takası beğenmemek veya eleştirmek kimsenin haddine değildir. Ayrıca benim de bir Spurs taraftarı olarak üzülmemi sağlamıştır. Vinsanity bu kadar ucuza giderken, onun yerine Jefferson'la yetineceği için takımım.

Ucuz demişken, önce Nets'i ele alalım. Direk parayla başlamamız lazım. Kontratların toplam değerlerini göz önüne aldığımızda, Nets'in 40 milyon dolar gibi bir kazancı var. Peki sadece maddiyat mı önemli burada? Hayır. Yukarıda bahsettiğim 2010 yılında serbest kalacak yıldızlardan 2'sine, Nets takımı çok ciddi teklifler verecek. Bu seçimleri doğru yaparlarsa, iki sene sonra çok iyi bir Nets takımı izleyebiliriz. Onun dışında Courtney Lee gibi gelecek vaat eden, playoff'larda çaylak olmasına rağmen yaptıklarıyla çoğu kişinin takdirini kazanan genç bir oyuncuyu kadrolarına kattılar. Gelen oyuncuların Nets'e bu sezon katacakları şeyleri yazarak ne sizin ne kendimin vaktini boşa harcamayayım, direk Magic'e geçelim.Bir takas, bir takıma bundan daha fazla ne katabilir çok merak ediyorum. Bir sürü kişi Jefferson'ın ve Shaq'ın nasıl ucuza alındığını sorguluyorlar. Ama bu takas onlardan bile daha etkileyici. Magic yalnızca Carter gibi bir süperstarı kadrosuna katmakla kalmadı, onun yanına Ryan Anderson gibi sistemlerine mükemmel şekilde uyacak bir yedek uzun forvet eklediler. Bunun karşılığında verdikleri ise çok ufak kalıyor. Sadece 2 aylık "yama" için apar topar takıma dahil ettikleri Alston ve doğru düzgün dakika bile almayan Battie. Tabii ki Lee ve önümüzdeki 3 senede harcayacakları ekstra 40 milyon dolara da "gülün dikeni" diyebiliriz.

Magic'in bu hamlesi sonucunda bana göre Hidayet'in başka bir takımla sözleşme imzalama ihtimali iyice yükseldi. Bir başka bakış açısına göre de, Hidayet şampiyonluk şansının oldukça arttığını gördü ve bundan 1 gün önce istediği paranın çok daha altına Magic ile sözleşme imzalayacak. Ancak şunu unutmamalıyız ki, Magic Hidayet ile ne kadar ucuza anlaşırsa anlaşsın lüks vergisinin üstüne çıkacak. Hidayet'in "geleceğimi düşünmem lazım" ve Otis Smith'in "Hedo 12 milyonluk bir oyuncu değil" açıklamalarını hatırlayınca, Vince Carter'ın Hedo-Magic aşkını bitirdiğini söyleyebiliriz.

Magic ile ilgili teknik analizimi Hidayet'in kararından sonra yazacağım. Ben son olarak yine gurur kaynağımızla bitirmek istiyorum yazıyı. Doğruyu söylemem gerekirse, bu ünlü sporcuların "geleceğimi düşünmeliyim" tarzındaki açıklamalarına anlam veremiyorum. Hidayet sadece bir örnek. Bugüne kadar 45 milyon dolar civarı bir kazanç elde etmişin. Yeni kontratında en az 40 daha alacaksın. Şampiyonluk şansın, 1 gün içinde dramatik bir şekilde yükseliyor. Sen ise çıkıp "Geleceğimi düşünmem lazım" diyorsun. "Kariyerin boyunca toplam kazanmış olacağın 100 milyon doların yetmeyeceği, ne gibi bir gelecek hayalin var?" diye sormak istiyorum Hidayet'e... Belki yazması kolay ama birkaç milyon dolar yerine ben şampiyonluğa oynamayı tercih edilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Keşke az bir paraya Magic'te kalsan da biz de 1-2 sene daha böyle büyük bir heyecan ve gurur yaşasak. Tabii ki bu başka takıma gittiğinde gurur duymayacağız anlamına gelmiyor.

8 FARKLI FIKIR:

thunderbird dedi ki...

Bence hidayet giderse haklıdır. Sonuçta kafasında kendine bir değer biçecek, eğer Orlando Hidayet'i buna değmez görüyorsa yolları ayırırsın bu kadar basit.

os dedi ki...

hidayet pek tabi yüksek değerli bir oyuncu, jordan yılda 36 küsür milyon dolara oynarken pippen-rodman-harper üçlüsü 2-3 milyon ortalamayla oynuyorlardı..

oradaki olay farklı jordan ile oynamak dersen kabul ederim ama işin anafikri aynı yere geliyor. "şampiyonluğa oynayan takımda oynamak"

hidayet bence bunu gözardı etmemeli.. zaten final oynamışsın, doğu şampiyonusun.. bu sene de o derecelere çıkarsanız takım olarak, zaten senin şahsi reklam gelirlerin yüksek olacak.. hatta çıkmasalar bile bu sene orlando'da kalması hidayet'in marka değerini yüksek tutmasa bile korur... ama diyelim hidayet geleceğini düşünüp portland a gitti, hidayetin marka değeri de düşecek ( konyalı portlandlılar'dan özür dilerim, misal olarak verdim :) )

diğer taraftan bakıldığında hidayet'in 3-4 yıllık imzasında totalde 10-15 milyon dolar civarı bir şey farkedecek, bunu da gözardı etmek olmaz. cidden yüksek rakamlar.

gerçi profesyonellik diyor herkes hidayet için ama çift taraflı bakmayalım, profesyonel düşünce manyağı olan türk insanı, 1 milyon dolarlık fark için başka takıma imza atan futbolculara baya bi söyleniyorlar, ne anaları kalıyor, ne şerefleri..

tabii ki karar hidayet'in, totalde çok yüksek fark var arada.

sonuç olarak benim isteğim de aynı sabonis'in ki gibi, takımda kalmalı diyorum. bu aradaki farkı kişisel reklam anlaşmalarından giderebileceğini düşünüyorum.

fakat eğer takım değiştirirse magic'teki gibi duygusal olarak bakamayacağım kendisine, bunu da kulağına küpe etsin :)

os dedi ki...

hadi diyelim kaldı bu sefer de 15 numarayı kim giyecek tartışması ehehehe :))

Russell dedi ki...

os, gideceği portland da boş takım değil hani, hidayet ve iyi bir oyun kurucunun gelişiyle zirveye oynayacak takımlardan biri olurlar, ki gidecek bence portland'a.

os dedi ki...

russell, tabii ki hidayet'i alabilecek/almayı düşünen her takım yüksek hedeflere oynayacaktır. ama orlando'daki huzuru, güvenilirliği olmayacaktır. ya gideceği takımın yıldızı olacak ki bu durumda vasat bir takıma gitmek durumunda, ya da arka planda kalacak.. demek istediğim hangi takıma giderse gitsin o takım son hücum hakkındayken oyunu hidayet kurmaz, başka birisi olur...

hidayet'in oynayacağı takım uzunları dominant olan bir takım olmalı. ha portland olur bu, başka bi takım olur...

orada portland örneği vermem blogun adına bir göndermeydi sadece.

biraz detaylı oldu ama benim demek istediğim "taş yerinde ağırdır".

sabonis dedi ki...

Hidayet Orlando'da kalsa, Carter ile beraber oynarken, oyuna aynı şekilde ağırlığını koyamayacaktı tabi bu da var. Yani düşündükçe farklı farklı şeyler akla geliyor. Ama yine de ben şampiyonluğu şansı için kalmasını isterdim.

calvin dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
calvin dedi ki...

hidayet orlandoda kalsa tabiki rolü küçülecekti. all-star kalibresindeki bi oyuncu sonuçta. rolünün küçülmesini istemez.
büyük ihtimalle de portlanda gidecek gelecek sezon. howard ve lewisin gölgesinde kalmamışsa aldridge ve royun da gölgesinde kalmayacaktır. takımın aradığı veteran oyuncu hatta zaman zaman oyun kurucu bile olacaktır.

benim isteğim portlanda gitmesinden yana. öyle olursa gelecek sene batı finaline giderseler kimse şaşırmasın.