Doğu konferansında en çekişmeli geçmesi, gerek gençliklerinin verdiği dinamizm gerekse oyuncularının oyun stillerinin fazlaca müsait olması sebebiyle en çok mücadeleye sahne olması beklenen eşleşme buydu. Ancak Bogut’un şanssız sakatlığı, merakları turu kimin geçeceğinden ziyade, Milwaukee’nin Atlanta’ya ne kadar direnebileceği yönüne çevirmişti.
Maç öncesi bakıldığında, eksik ve playoff tecrübesinden hayli yoksun olan Bucks’ın bu maçı kazanmasına ihtimal vermek güçtü. Ilk 5 oyuncularından sadece Delfino ve 38’lik Kurt Thomas buraları daha önce görmüş isimlerdi. Atlanta cephesinde ise senelerdir playoff oynayan isimler ve bu isimlerin birbiriyle oynama alışkanlıkları bu maç için onları kesin favori kılıyordu. Ve bu koşullar altında maç başladı…
Maça şu savunma matcuplarıyla başladı takımlar:
Delfino’yu Bibby, Salmons’ı Marvin Williams, Jennings’i JoJo, Moute’yi Smith ve Thomas’ı da Horford ile savunuyordu Atlanta Hawks.
Buna karşılık Bibby’yi Jennigs, Johnson’ı Moute, Williams’ı Salmons, Smith’i Delfino ve Horford’ı Thomas ile savunan Bucks, en iyi savunmacısını Joe Johnson’a vermiş ve bir anlamda eşleşmelerdeki size problemini göze almış gibi görünüyordu.
Tam da beklendiği gibi başladı maç. İlk dakikalarda tecrübesiz rakibi karşısında seyirci desteğini de arkasına alan Hawks, hücumda iyi top çevirip bulduğu boş şutlar, oyuncularının eşleşmelerdeki fizik üstünlüğünü bire birde iyi kullanması ve fastbreakten bulduğu sayılar, savunmada ise pas kanallarını tıkayıp rakibi bire bir oyuna ve bireysel yaratıcılıklarını kullanmaya zorlayarak bulduğu momentumla skorda bir anda öne fırladı. Rakibinin afallamasını fırsat bilerek oyunun temposunu hızlandırma çabası da işe yarayınca fark çift hanelere kadar çıktı. Oyunun bu döneminde Bucks’ın tempoyu düşürme çabaları ve yardımlaşmalı savunması da istenen sonucu vermedi, hücumda yalnızca Salmons’ın zorlamaları ve Jennigs’in dış şutlarıyla bu bölümde sayı bulabildiler. Pota altı savunmasının Al Horford ve Josh Smith’e karşı yetersiz kalmasıyla birlikte oyuncu değişikliğine giden Skiles, Gadzuric ve Ersan’ı oyuna aldı. (Ersan’ı daha erken oyuna alabilirdi, bu sayede hem Josh Smith’i Bucks hücumlarında pota altından uzaklaştırmış olur, hem de Atlanta hücumlarında Delfino’yu potaya kadar sürükleyen Smith’i Ersan ile daha iyi savunabilirdi.) İlk çeyreğin sonlarına doğru bir ara 4dk. boyunca sayı bulamayan ve oyunda çift oyun kurucu (Ridnour ve Jennings) varken dahi üst üste 2 hücumda, şut süresince topu kullanamayan Bucks, ilk çeyreği 34-17 geride kapadı. İlk çeyrekte Hawks’ın boyalı alandan bulduğu 20 sayı ise ilginç bir istatistik olarak göze çarptı. Bu sekans izleyenler hatırlayacaktır, sezon ortasında Bucks’ın evindeki Cavaliers maçının karbon kopyası gibiydi.
İkinci çeyreğe Ersan’ın üst üste basketleriyle başlayan Bucks, fizik dezavantajını yok etmek için 2-3 alan savunmasına dönünce biraz toparlanır gibi oldu, ancak ilk playoff deneyimini yaşayan Crawford’ın bulduğu iki 3lük isabeti ve Joe Johnson’ın da oyuna girmesi savunma sisteminin değişmesine ve Bucks’ın yeniden adam adamaya dönmesine yol açtı. Bu bölümde Bucks adına bir savunma hamlesi de Stackhouse’ın Bibby’ye yaptığı tam saha baskıydı.
İkinci çeyreğin başında Horford-Smith ikilisinin kenarda olması, benchin gerekli katkıyı verememesi,açılan farkın getirdigi rehavetle Hawks savunması gevşeyip rakibe yüzdeli şut ve kolay sayı fırsatı verince Woodson mola almak zorunda kaldı. Bu arada Bucks da ilk fastbreak sayısını ikinci çeyreğin başında bulmuş oldu. Mola dönüşü ilk 5 uzunlarını oyuna alan koçun hamlesi işe yaradı ve özellikle alçak postta Delfino’ya karşı büyük üstünlük sağlayan Josh Smith’le sayılar bulan Hawks, oyunun hakimiyetini tekrar ele geçirdi. Bu bölümde Jennings ile üst üste 8 sayı bulan Bucks, hücumda başka bir alternatif üretemeyip yine hücumda oldukça durağan bir oyun ortaya koyunca Hawks adına o ana kadarki en yüksek fark devrenin bitimine 3 dakika oluştu(53-31). Devrenin kalan kısmında iki takım da skor üretmekte zorlanmadı ve ilk yarı ev sahibi Atlanta Hawks’ın 62-40 üstünlüğüyle sonuçlandı. İlk yarının dikkat çeken istatistikleri; Hawks’ın %62’lik hücum yüzdesine karşı Bucks yalnızca %38’de kalması, ilk yarıda 20 sayı üreten Jennings’in takımının skor yükünün yarısını taşıması, devre boyunca Bucks’ın yalnızca 2 asistte kalması idi. Ayrıca bir diğer dikkat çeken istatistikte ilk 20 dakika boyunca 2 ve ya daha fazla şut isabeti bulabilen yalnızca 2 Bucks oyuncusu olması idi.( Ersan ve Jennings.)
Karşılıklı sayılarla başlayan üçüncü çeyrekte dakikalar ilerledikçe Milwaukee’nin savunmadaki gayretine, rehavete kapılan Hawks’ın üst üste yaptığı top kayıpları da eklenince maçtaki denge skor olarak olmasa da oyun olarak sağlandı ve fark 12 sayıya kadar indi. İlk yarının aksine savunmada rakip uzunların potaya yakın top almasını önleyen Bucks’ta Jennings bu bölümde de oyunun hücum yönüne damgasını vurarak ilk 6 dakikada 10 sayı üretti. Çeyreğin sonlarına doğru Salmons’ın da devreye girmesiyle fark uzun süre sonra ilk defa tek hanelere indi. Bu bölümde Joe Johnson’ın Jennings’ten üst üste kaptığı 2 topla skor üretmeyi başaran Hawks, bir yandan farkın daha fazla kapanmasına izin vermezken diğer yandan çaylak guarda da sağlam bir gözdağı verdi ve son çeyreğe 81-70 önde girdi.
Son çeyreğe Bucks hücumda iyi top çevirip boş şutlardan bulduğu sayılarla başladı, bunun yanı sıra Hawks’ın savunmadaki isteksizliği de göze çarptı bu dakikalarda. Ersan’ın savunmada Horford’a top aldırmamasıyla hücum seti bozulan Hawks bir süre skor üretmekte zorlansa da, Zaza’nın hücum topladığı hücum ribaundlarıyle bulduğu ikinci şanslar sonucunda hem oyunun temposunu yavaşlattılar, hem de rakibin fastbreak sayıları bulmasına engel oldular. İlerleyen dakikalarda iki takımda da yorgunluk belirtileriyle birlikte savunmadaki direncin azaldığını söylemek mümkün. Maçın sonlarına doğru Joe Johnson’ın bulduğu zor şutlarla skor üreten Hawks karşısında, hem geriden gelmenin verdiği yorgunluk, hem de tecrübesizliklerinden kaynaklı olarak yaklaşık 3buçuk dakika sayı bulamayan Bucks karşılaşmadan da 102-92 mağlup ayrıldı.
Maçtan Notlar:
İlk playoff maçında 34 sayı atan Jennings, 3 sayı ile Derrick Rose ve Karem’e ait rekoru ıskaladı. Sezon boyunca Atlanta’ya karşı üst düzey maçlar çıkaran Salmons, zaman zaman ortaya çıksa da maçın genelinde silik bir görüntü çizip karşılaşmayı 16 sayıyla tamamlayarak sınıfta kaldı. Jennings gibi ilk playoff maçına çıkan Ersan 11 sayı-6 ribaundın yanı sıra Horford’a yaptığı savunmayla oldukça başarılı bir maç çıkardı. Mike Bibby 8/9 saha içi isabetiyle oynayıp karşılaşmayı 19 sayıyla tamamladı çok doğru seçimlerle ve neredeyse hepsi kritik anlarda geldi. Hawks adına 6 isim çift haneli skor üretirken evsahibi takım bloklarda da rakibine 11-1 üstünlük sağladı.
Serinin gidişatı:
Hawks’ın en verimli hücum setleri, alçak postta Horford veya Smith’i topla buluşturarak, onların eşleştiği oyuncularına birebir oynayıp fiziksel üstünlük sağlamasına dayanan setler. Ancak Bucks, Ersan ve Kurt Thomas ile bu oyuncuların top almasını engelleyerek bu sete çözüm bulmuş gibi göründü ikinci yarıda ve bu da Hawks hücumunun tıkanmasına yol açtı. Bu durum serinin ilerleyen maçlarında Hawks’ın başını ağrıtabilir.
Hücum anlamında rakibine oranla çok sınırlı ve yaratıcılıktan uzak olan Bucks oyuncularına maç kazandıracak etken savunma. Bu nedenle oyunun savunma yönünde rakiplerinden iki kat fazla mücadele etmeliler, zira hücumla Hawks’a kafa tutmaları imkansız görünüyor şu aşamada. - Yazı Soner'e aittir.
Skiles'ın maçın başından sonuna Moute ile JoJo'yu kontrol etmeye çalışması ve J-Smoove'u Delfino ile durdurma çabası son derece ilginç bir seçimdi. Üstelik JoJo sayılarının (22) çok büyük bir kısmını Moute oyundayken attı. İkinci maçta umarım Salmons-JoJo eşleşmesi görürüz. Aynı zamnada Hawks'ta da ilginç bir strateji gördük. Jennings'i oldukça iyi bir savunmacı olan JoJo ile durdurmaya çalıştılar. Ama Jennings'in hızı biraz fazla geldi JoJo'ya, hatta müthiş de şut atarak farkı 7'ye kadar indirmesini sağladı Bucks'ın. O andan sonra ise 3 tane üst üste top kaybı yaparak çaylak olduğunu hatırlattı herkese, maç orada kesin olarak koptu. / Can
18 Nisan 2010 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 FARKLI FIKIR:
Maçta ben sıkıldım blok görmekten bucks lular sıkılmadı yemekten... yanın ortasında verdiğin resimde maçı anlatmış zaten:)
Yorum Gönder