BIY AD

13 Şubat 2011 Pazar

Pacers'ın Mourinho'su

Yaklaşık 2 hafta kadar önceydi. O'Brien'ın görevden alınmasıyla takımın başına geçen Frank Vogel, basın toplantısında hayli iddialı açıklamalar yapmıştı. İddialı olmasının yanında oldukça özgüvenli biri gibi görünüyordu ilk bakışta. Çok geçmeden anladık ki bu genç adamın söylediklerinin altı boş değilmiş. O'Brien yönetimindeki son 8 maçında yalnızca 1 galibiyet alabilen takımda koç değişikliğiyle durum tam tersine döndü, sanki sihirli bir değnek değmiş gibi. Yeni koçlarıyla birlikte şimdilik 7-1'lik bir seri yakaladılar. Tek mağlubiyetlerini LeBron'un 41 sayı attığı Heat deplasmanında aldılar. O maçta da ele geçirdikleri büyük farkı koruyamayıp kaybetmişlerdi. Yani gayet kabul edilebilir bir yenilgi.

Yakaladıkları bu ivmede kolay fikstürün de etkisi var elbette, pek dişli rakiplere denk gelmediler henüz. Ama 2 hafta önceki Pacers'ın bu takımlara yenilmesine de kimse şaşırmazdı açıkçası. O kadar vahim görünüyordu durumları. Bu sebeple Vogel'ın hakkını inkar ettiğimiz düşünülmesin. Zaten değişimin getirdiği etki istatistiklere de yansımış durumda. Vogel'ın oynatmaya çalıştığı tempolu basketbolun getirisi olarak takım 8 maçtır 100'ün altında sayı atmıyor. Yine Vogel yönetiminde ilk çeyreklerde ortalama en çok sayı atan takım Pacers ve ofansif ribaund reytingleri bu periyotta ligin en iyi takımı olan Portland'ın ortalamasının üzerinde.

İki hafta öncesine kadar ligin izlemesi keyifsiz takımlarından olan Pacers şu an Bobcats'in 2 galibiyet önünde playoff potasına girmiş bulunuyor. Daha da önemlisi takım heyecan ve gelecek adına umut veriyor. Bu değişimin en önemli mimarı da şüphesiz Vogel. O'Brien'dan kurtulan Pacers organizasyonu mutludur mutlu olmasına ama takımın performansını gördükçe bu hamleyi neden daha önce yapmadık diye de yakınıyorlardır muhtemelen.

0 FARKLI FIKIR: