BIY AD

24 Nisan 2010 Cumartesi

Celtics - Heat Serisi 3. Maç (100 - 98)

Artık Wade için şöyle etrafına dönüp bakma vaktinin geldiğinin resmidir. Süper yıldızlara ayrı bir önem gösteriyor tüm takımlar; fakat anlam veremediğim şekilde Heat’e hiçbir takviye yapılmıyor Shaq ayrıldığından beri. Wade mi istemiyor(!) anlamıyorum. Üç sezon önce Kobe, Lakers’a rest çekti, Gasol geldi. LeBron hala bir şeyler istiyor takımından. Kadroları All-Star takımı gibi oldu. Wade’in sezon sonunda ayrılmayacağından çok emin herhalde Heat yöneticileri. Yoksa böyle bir adamın tek başına çırpınışlarını izlemek hiç ama hiç hoş değil. Dün geceki 26 şutunda 14 isabet bularak kaydettiği 34 sayı, 8 asist, 5 ribaund, 2 blok ve 2 top çalma sadece görsel şov katmış oldu maça. Herşeyi yapamsına rağmen kazanamamaları çok sinir bozucu bir olay olsa gerek. Acaba takım arkadaşlarına soyunma odasında ne demiştir?

Celtics, üst turun biletini dün gece itibari ile kaptı diyebiliriz artık. Son maçta o moral bozukluğuyla Miami’nin yine kaybedeceğini düşünüyorum. Böylece süpürürler bana kalırsa Heat’i. Playofflara girdiğimizden beri takımdaki her Celticsli ekstra katkı veriyor. İlk maç Tony Allen çıktı, Wade’i kilitledi. İkinci maç Garnett’in yokluğunda Glen Davis vardı sahnede. Bu maç ise takımın “Gerçek”i kontrolünü eline aldı ve yolladığı son saniye basketi ile takımının seriyi 3-0’a taşımasını sağladı. Paul Pierce, hakkının vererek kazandılar bu maçı.

Biraz maça değinelim. Maça Wade mükemmel başladı. İlk 6 şutunda da isabet buldu. Daha ilk çeyrekten 15 sayısı vardı ve ilk mola alındığında Wade bu durumdayken, takımın geri kalanı yalnızca 1 isabet bulabilmişti 8 atışta. Bu duruma sebep olan kim bu takımda? İlginç bir şekilde Jermaine O’Neal. Ligdeki onca yıllık tecrübesine rağmen şu üç maç boyunca denediği 31 şutta yalnızca 5 isabet bularak sanki takımda bir çaylak daha varmış gibi hissettirdi. %16’lık isabet yüzdesi akıllara zarar bir yüzde. Dün gece de yedi şutunda tek isabet bularak Celtics’in uzunlarının keyfini hiç bozmadı. Öte yandan Heat adına Beasley 11’de 7 ile 16 sayı, Dorell Wright 15 sayı ve Udonis Haslem ise 10 sayılık katkı verebildi.

İlk iki maç kendi yavaş temposunu maça yansıtan Heat, iki maçta da direnç gösteremeden mağlup olmuştu. Dün geceki maçta ise değişik bir strateji izlediler. Hızlı hücum üzerine şekillendirdikleri oyunda ilk iki çeyrek çok başarılı oldular; fakat hem Wade’in yorulması hem de takımın bu düzene alışık olmamasından ötürü maç ilerledikçe hücum stratejilerinin değiştiğini gördük. Rakip takımın tecrübeli oyunculardan kurulu olması böyle dezavantajlar sunabiliyor. Celtics “Gerek öyle gerek böyle biz bu maçı alırız” mesajını tüm maç boyunca verdi zaten. 5 sayı gerideyken de verdiler 9 sayı öndeyken de.
Özellikle maçın son anları çok üyük çekişmeye sahne oldu. Maçın son 3 dakikasına eşitlikle girildi. Ardından Haslem’in sayılarına Ray Allen zor bir üçlükle karşılık vererek maçın bitimine 2:30 kala Celtics’i 95-94 öne geçirdi. Heat hücumunda Perkins’in faulüyle çizgiye Halsem 2’de 1 isabet bularak tekrar eşitliği sağladı; ancak Pierce kendini bir anlık unutturup 3 sayılık isabet buldu ve skoru 98-95’e taşıdı. Bir sonraki hücumda Wade, Wright’ı bulunca bir üçlük de ondan geldi ve maçın bitimine 1:29 kala skorda denge oluştu. Zaten bu basketten sonra son 11 saniyeye kadar hiçbir isabet izleyemedik. Bu süre içinde Allen(2), Pierce, Wade ve Halsem şut denemelrinde bulundu ve isabet bulamadıar. Wade ise kullandığı şuttan sonra sol bacağındaki kramp sorunu nedeniyle maçın son 11.7 saniyesine devam edemdi ve yerini Richardson’a bıraktı. Doc Rivers’ın 20 saniyelik molasının ardından top Pierce’a teslim edildi ve o da süre dolarken elinden çıkardığı şutta isabet bularak bir sonraki turu takımına armağan etti. Başarılı sanki bu son toplarda Pierce(!). Bundan sonra Celtics’in pek işi kalmadı. Sıradaki maçı kaybetseler bile, evlerinde alacakları tek galibiyetle bir üst tura çıkacaklar. Tabi üst turda bekleyen ekip Cleveland olacak büyük ihtimalle. Umarım böyle devam ederler de zevkli maçlar izleriz.

Celtics de Garnett’e inanılmaz tepki vardı. Olaylı birinci maçın ardından hepimiz bekliyorduk böyle tepkiyi. Bu aralar basketbolundan çok, “trash-talk”larıyla anılır oldu bol bol. Artık uslanmıştır diye ümit ediyorum. Takımı da iyi giderken onlara daha pozitif katkı vermeli. Dün gece tüm baskıya rağmen 16 sayı bularak elinden geleni yaptı; fakat emekliliğe yaklaştığı bu günlerde daha sevecen, daha sempatik olsa hiç fena olmaz. En azından öyle hatırlarız “Büyük Bilet”i.

1 FARKLI FIKIR:

Gurkuff dedi ki...

Dostum maç skoru 100-98. 98-96 yazıyor başlıkta