İlk maçın ilk periyodunu görünce Lakers bu işi kasmadan 4-0 bitirir, Batı’da da rahat rahat şampiyon olur demiştim. Maçın devamında Westbrook pabucun pahalı olduğunu göstermiş ve Lakers’ın kanayan yarası guard rotasyonundaki yetersizlik, onun ekmeğine yağ sürmüştü. Hatta Durant bile ritmini bulamadığı halde sadece 8 sayı fark yapabilmişti Lakers maç sonunda. Maçın başındaki tespitimde yanıldım açıkçası. Dün geceki maç ise Oklahoma’nın bu seride en az bir maç alacağının habercisi gibiydi adeta. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, bu seriden bir 4-0 gelmeyecek; ama Lakers playoff moduna girmiş artık onu gördüm. Sezon boyunca var olan umursamazlığa sonunda bir çözüm buldular playoffların başlamasıyla. Bunu neye dayanarak söylüyorum hemen cevaplayayım. Lakers’ın 37 numaralı çakma sarışını(!) yetiyor bu gözlemin yapılmasına. Artest neden bu takıma dahil olduğunun cevabını gayet net bir şekilde verdi dün gece. NBA’in sayı kralı Durant’i ilk maç 24’te 7 ile 24 sayıda tutmuştu, 24 sayı çok olabilir; ama paralelinde şut yüzdesi çok düşüktü ve 4 top kaybına zorlamıştı. Bu maçta ise 26’da 12’ de tuttu. Daha da önemlisi genç yıldıza top kaybında kariyer rekoru kırdırdı. Toplam 8 top kaybı yaptı Drantula maçta. Ben bu kadar hırçın bir savunma beklemiyordum açıkçası. Resmen maç boyunca tek vücut gibi gezdiler. Ara sıra bu dövüş tebessüm bile oluşturdu yüzümde. Ama Oklahoma’da atmosfer çok daha farklı olacaktır. O nedenle OKC galibiyeti kesin gelir bana göre.
Bu sabah maçta eski Kobe’yi gördük sonunda. Son ayın formsuz yıldızı umarım kendine gelmiştir artık. Bu performansı sadece kenarda onu izleyen babasından ötürü ise Lakers’ın işi zor; ama ben işlerin zora girdiğini anlayıp sonunda mantıklı hamlelerde bulunacağı düşüncesindeyim. Son çeyrekteki 15 sayısı Lakers’ı saha avantajını kaybetmekten kurtardı tam anlamıyla. Buraya kadar iyi de şut performansında hala vasatı geçebilmiş değil ve bu sorunu çözmenin tek yolu var bana kalırsa: Az şut kullanmak. Son bir aydır %30’la atan bir süper yıldızla karşı karşıyayız. Dikkat ederseniz Kobe asist ve ribaund sayılarıyla sezon içindeki ortalamasının altında. Tamam, zor zamanlarda(aynı bugün olduğu gibi) dizginleri eline alması lazım; fakat bu takımda da Gasol, Bynum; Odom gibi yıldızların da olduğunu unutmamalı. Eğer beraber oynamayı başarabilirlerse, Bynum’ın bile sezon başındaki performansını yakalayacağını düşünüyorum açıkçası. Zaten Phil Jackson da bu konu hakkında şikayetini dile getirmiş maçtan önce. Maç sonunda da, Kobe’nin 39’una rağmen fikrini değiştirdiğini sanmıyorum açıkçası; fakat maç sonunda Kobe’nin takımını gayet iyi yönetmesi sevindirici bir nokta Lakerslılar adına.
Maçın sadece son bölümünü anlatmayı uygun görüyorum. Geri kalanı biraz farazi olacak çünkü. Thunder maçın bitimine 2:46 kala 88-86 öneyken Kobe’nin sayılarıyla Lakers, skoru 93-88’e taşıdı. Ardından Westbrook ve Green’le farkı 1’e indirdi Thunder. Yapılan faulün ardından çizgiye giden Kobe 2 atıştan birini sokunca OKC için bir umut doğdu; fakat Durant’in maçın bitimine 10 saniye kala kullandığı dengesiz üçlüğün ardından, ribaundu alan Gasol’e faul yapıldı. İspanyol yıldız da bir atışında isabet bulunca fark üçe çıktı. Sonrasında ise topu oyuna sokan Westbrook, Durant’i buldu. Durant’a Odom ve Artest baskı yapınca o da boştaki Green’e topu yolladı; fakat onun uzaklardan yolladığı şut isabetli olmadı ve maçı Lakers 95-92’lik skorla kazandı. Zaten Green de o ona kadar 6’da 1 üçlükle oynuyordu. Bu eşleşmeye hala ısınamayanlardan biri o da. Bir önceki maçta 12’de 4 ile atmıştı, dün gece de 11’de 2 ile ritmini bozmadı.
Maç için en önemli noktalardan biri de takımların süper yıldızlarının son çeyrekte yaptıkları. Kobe son 5 dakikada takımının 7 sayısına imza atarken, hiç de top kaybı yapmadı bu süre zarfında. Durant ise yalnızca serbest atışlardan iki sayı bulabildi ve 2 top kaybı yaptı. Tabi bunda maçın sonunda etkisini artıran Artest faktörü ve Artest’in savunmasına bağlı yorgunluk da var; ama en önemli dakikalarda sahne alamayarak başrolü Kobe’ye kaptırdı genç yıldız. Gasol ise çoğu alışık olduğumuz ikili oyunların sonucunda 25 sayı buldu. 5tane hücum ribaundu olmak üzere 12 ribaund çekti ve OKC’ye “Ben de buradayım!” mesajını verdi. Geçtiğimiz maçın aksine Bynum çok etkili olamadı maçta. Koç Jackson da dakika verdi ona; ama yararlanamadı genç pivot. 9 şutunda 3 isabetle 6 sayıda kaldı ve 10 ribaund topladı.
Oklahoma adına birkaç nokta varsa o da Durant, Westbrook ve yaptıkları 17 bloktur herhalde. Son iki maçtır Lakers’ı ortalama %39 şut yüzdesiyle tutuyorlar. 17 blok gerçekten müthiş bir istatistik ve bu istatistiğe 7 blokla katkı veren Ibaka’yı da tebrik etmek lazım. Maçların savunma kısmında şu ana kadar ellerinden geleni yaptılar. Sorunu hücumda aramak gerekiyor o halde. Kendi evlerinde yaptıkları maçlarda da bu yönlerini düzelteceklerdir tahminimce.
Jelert'li günlere girmiş bulunmaktayız
19 saat önce
5 FARKLI FIKIR:
3.resmin 3 satır üstünde 95-92 yerine 92-92 kazandı yazmışsın aceleyle sanırım yusuf kuş kardeşim...
Ya o değilde Farmar, Phil Jackson'a koçluğu bıraktıracak, beni de Bakırköy'e yollayacak. keşke bıraksa basketbolu kendi isteğiyle :S
Teşekkür ederim. Gözümden kaçmış olmalı. Biraz aceleyle yazdım yazıyı. Kusura bakmayın.
lakers 1 sayı önde, maçın bitimine 16.0 saniye kala. kobe'nin yaptığı steps çalınmıyor. ve 2 serbest atış atıyor. 1 tanesini sokuyor. 15 saniye kala thunder son topu kullanacak ve kazanmak için 3 sayıya ihtiyacı oluyor. yada 2 arayıp uzatmaya götürecek. çok yazık. lakers'ın bide hakemlere ihtiyacı yok bu seriyi kazanmak için.
93-90'nken jeff green'in basketinde faul de çalınması gerekirdi, çok kritik bir hata ama lakers işte, naparsın.
Yorum Gönder