İlk üç çeyreği (yani maç kopana kadar) izledim. Pek de not almadım izlerken. O yüzden kısa bir maç yazısı olacak. Hava atışından sonra Bucks'ın Mbah a Moute ve Salmons ile birebir hücumlar sonucu boyalı alana girdiğine şahit olduk. Bunlarda başarılı olduklarında maçı kazanabileceklerine dair bir fikir oluşmuştu bende ama ardından gelişen olayları hiç tahmin etmemiştim. Bucks inanılmaz şut atmaya başladı. Jennings ve özellikle de Salmons çok formdaydılar. Jennings 2 dakikalık bir süreç içerisinde 3 tane üçlük buldu. Bunların ikisi Bucks'ın 9 hücum üst üste isabet bulduğu döneme denk geliyordu ve fark bir anda 10 civarına çıktı. Hawks molası da Bucks'ı yavaşlatmaya yetmedi. Bucks'ın savunmasında ise bir değişiklik vardı. Skiles 2 maçtır söylediğim şeyi duymuş olsa gerek. Mbah a Moute'yi Josh Smith'e, Salmons'ı da Joe Johnson'a vermişti. Bu eşleşmelerde Smith artık post-up yapamıyordu, ayrıca aldığı hücum ribaundlarında (birkaç tanesi aynı pozisyonlarda geldi) Mbah a Moute'nin dibinde olduğunu bilmesi bile çok kolay atışları kaçırmasına sebep oldu. Smith bu değişiklikten hiç memnun olmasa gerek. Takım halinde yardımları ve rotasyonları iyi getiren, aynı zamanda her türlü fiziksel mücadeleden Bu durumda Joe Johnson'ın Salmons'ın savunmasında ürettiği sayılar sınırlı kalınca Hawks'un eli kolu bağlandı: 36 - 19.
Bucks maçı tamamen ilk 12 dakikada oluşan fark sayesinde kontrol ettiği için gerisine oldukça kısa değineceğim. Zaten vakit darlığı da var. İkinci çeyrekte Salmons ve Jennings'i aynı anda kenara alıp dinlendiren Skiles, parkede yaratıcı denilebilecek sadece Delfino'yu bıraktı. Bu dönemde Ersan'ın ve Kurt Thomas'ın asistler sonucu bulduğu 2 turnike haricinda Bucks neredeyse hiçbir şey üretemedi ancak savunmayla idare ettiler ve farkın kapanmasına izin vermediler. Bahsettiğim ikili yeniden oyuna girdikten sonra onların yaratıcılıkları ile bulunan sayılarla Joe Johnson'ın çabaları birbirini götürdü diyebiliriz. Çeyreğin sonunda transition hücumunda Marvin'in attığı üçlükle fark 12'ye indi: 52 - 40.
Üçüncü çeyrekte Hawks adına maça kazanmak için çıkan tek oyuncunun Joe Johnson olduğu iyice kendini belli etti. Onun penetreleriyle yaptığı asistler ve üçlüğü ile fark 9'a kadar inince Bucks içeri gömülmeye başladı. Burada Horford, Smith veya erkenden Marvin'in yerine giren Crawford'dan katkı alması gerekiyordu Hawks'un. Fakat onların bire bir üretkenliklerinin kısıtlı olması ve Joe Johnson ile yaratılan yarı-boş şut pozisyonlarında isabet bulamamaları Bucks'ın ekmeğine yağ sürdü. Jennings'in ve özellikle de Salmons'ın mükemmel oyunları ile farkı yeniden açtılar. İlk çeyreğe benzer bir oyun ortaya koyan Milwaukee'de Stackhouse, Salmons ve Delfino öncelikli olarak Jennings tarafından hazırlanan üçlükleri değerlendirdiler. Bu çeyrekte yanılmıyorsam 5 üçlük buldu Bucks ve hançeri kalbine sapladı Hawks'un. Son çeyrek de garbage time'a dönüştü: 78 - 57.
Sezon içinde Nuggets'a karşı kusursuz şut attıklarını görmüştüm, dün de neredeyse o kadar iyilerdi. Bunda perdelerden sonra veya rotasyonda savundukları oyunculara dönmeyen Atlantalılar sorumluydular. Ayrıca savunmada hakkını verelim Bucks'ın ama orada da Hawks'un bazı bomboş pozisyonlarda çember dövdüğünü hatırlatmam lazım. Josh Smith'in kaçırdığı 4-5 pozisyonda gerçekten şaşırdım. Buna ek olarak Crawford-Bibby ikilisinin birkaç bomboş şutu değerlendiremediğinin de altını çizeyim. Hele bir de Maurice Evans'ın topu çaldıktan sonra kaçırdığı bir turnike var ki, evlere şenlik. Ancak onu Joe Johnson hücum ribaundunu alıp tamamlamıştı. Her neyse sonuç olarak Hawks çoğunluk tarafından beklenilen konsantrasyon problemlerinden birini yaşadı diyebiliriz ama burada Jennings'in takımını mükemmel yönettiğini ve Hawks'un da savunmada Salmons'a hiç çözüm üretemediğini söylemem lazım. Seri öncesi değerlendirmem de aynen Jennings'in doğru kararları ve Salmons'ın ona katılıp formda olduğu bir maçı kazanacaklardır demiştim, bu haklarını kullandılar. Şimdi Hawks için sorun Bradley Center'da yakalanan bu havayla, skorun 2-2'ye gelip gelmeyeceği. Bir daha aynı şut performansının, Jennings'in top kaybı yapmadığı bir maçta gerçekleşmesi az ihtimal gibi duruyor. Ben hala 4-1 biteceğini düşünüyorum ama gece izlediğim Hawks çok da ümit vermedi bu konuda.
Brendan Jennings: 5/11 saha içi isabeti, 13 sayı, 5 asist, 2 top çalma, 2 blok, 0 top kaybı
John Salmons: 9/11 saha içi isabeti, 22 sayı, 7 asist, 2 top çalma, 1 blok, 1 top kaybı
Kurt Thomas: 8 sayı, 13 ribaund
Joe Johnson: 9/22 saha içi isabeti, 25 sayı, 6 ribaund, 4 asist, 3 top çalma, 1 top kaybı.
Josh Smith: 2/12 saha içi isabeti, 7 sayı, 12 ribaund (9 hücum), 1 blok, 3 top kaybı.
Mike Bibby: 3/9 saha içi isabeti, 6 sayı, 3 ribaund, 3 asist, 3 top kaybı.
Galatasaray'ı özel kılan tablo "fotoğrafta" mevcut
19 saat önce
0 FARKLI FIKIR:
Yorum Gönder