BIY AD

31 Ocak 2011 Pazartesi

Staples'ta Gülen Celtics (Celtics-Lakers Maçı Değerlendirmesi)


Günlerdir beklenen maç geride kaldı ve Celtics deplasmanda Lakers'ı son dakikalardaki üstünlüğüyle devirmesini bildi.

Normal sezonda Lakerslı olmak zor, bunun yanında bir de Galatasaraylı olmak daha da zor. İki takımın da mesaj maçlarında fazlasıyla bocaladığı kesin. Mesaj maçları kazanılamıyor, büyük maçlarda beklenen performans ortaya konamıyor. Bir taraftar için en sinir bozucu şey bu kesinlikle. Her neyse, konumuzun dışında olan Galatasaray'ı geçip Lakers'a ve büyük maça dönelim.

Maç beklediğimiz gibi başladı, iki takım da hücumda istediği gibi başlayamasa da savunma sertliğini maximuma çıkarmaya çalıştı ilk dakikalarda. Ancak bu dakikalarda hakemlerin Ray Allen ve Kobe Bryant'ı ucuz faullerle devre dışı bırakmasından sonra Kobe'ye daha çok bağımlı olan Lakers hücumda sıkıntılar yaşadı ve bu sıkıntılar skora da yansıdı. Takım Kobe'nin yokluğunda organizasyon sıkıntısı çekerken, toplar bir türlü içeri inmedi ve başta Artest olmak üzere hücumda çok yanlış tercihler yapıldı. Celtics'in skorda öne geçtiği dakikalardan sonra Odom'un oyuna girmesiyle Lakers tekrar kendine geldi ve çeyrek sonuna doğru geri döndü. Odom yazı çok iyi geçirdikten sonra sezona da iyi başladı ve Lakers'ın da Kobe ile birlikte en formda iki isminden biri kesinlikle. Performans olarak bana kalırsa hiçbir sezonunda bu kadar all-star'ı haketmemişti.

Celtics'te ise Paul Pierce, maçın başında Artest karşısında iyi durmasına rağmen, iyi bir maç çıkaracağının sinyallerini zor şutları sokarak vermiş ve takımını pota altında o istediği sertlik seviyesine çıkamadığı maçta öne geçirmeyi başarmıştı. Kobe'nin oyuna girmesiyle hücumda tekrar toparlandı Lakers, Kobe de Celtics'e karşı son zamanların en iyi hücum performansını gösterdi ve Lakers devre sonuna doğru öne fırlamayı başardı. Kobe ilk yarıda 9 dakika kenarda kalmasına rağmen oldukça verimli oynadı ve hem doğru şutları seçerek hem de topun gerektiği yerde pota altına inmesini sağlayarak takımına oldukça faydalı oldu. Ayrıca Bynum-Odom-Gasol pota altı da Celtics'in sert pota altına karşı üstünlük kurdu ancak buna rağmen Lakers 4 önemli oyuncusunun iyi oynadığı devreyi sadece 4 sayıyla önde kapayabildi. Bunda özellikle savunmada yapılan hatalar ve ribaundlardaki geri düşüşün payı vardı.

Celtics'te ise bu sezonun en değerli isimlerinden biri olan Rajon Rondo çaylak sezonunu andırarak kötü bir performans oraya koydu ancak o organizasyon açığını Pierce'ın bireysel performansı ve giren isabetli şutlar sayesinde fazla hissetmedi Celtics. İkinci yarıda ise bambaşka bir oyun vardı sahada, özellikle Artest'in hafif sakatlık geçirip kenara gelerek Walton'ın oyuna girmesinden sonra Pierce iyice sazı eline aldı ve Celtics o maçın sonuna kadar koruyacağı farkı tam olarak bu dönemde yakaladı. Playoff sertliğinde geçmesi beklenen maçın bu kadar skorlu geçmesinin sebeplerinden biri takımların iyi şut atması olabilir ancak savunmaların da istenilen seviyeye -özellikle Lakers cephesinde- çıkarılamadığını söylemek mümkün. Pierce'ın bireysel şovunun ardından Celtics ribaundlarda da kendini belli etmeye başladı ve Kobe'nin harika performansına rağmen skorda önde kalmayı başardı.

Son periyotun özetinde bir takım ve bir oyuncu vardı. Kobe adeta son çeyreği Boston'a karşı oynadı. Bu süre zarfında ne Gasol, ne Odom, ne Bynum, ne Shannon ne de Fisher istenilen katkıyı veremedi. Hepsi sorumluluk almaktan kaçtı ve hücumda bütün topları kullanma görevi Kobe'ye kaldı. Hatta bu periyotta üst üste 11 hücum birden kullandı. Ancak adınız Kobe Bryant da olsa Celtics gibi bir takıma karşı tek başınıza galip gelemezsiniz. Zaten Kobe de gelemedi ancak Lakers'ta mağlubiyetten daha can sıkıcı olan şeyler var. Takım geçen sezon bu dönemlerden farklı değil ancak Lakers'a şampiyonluğu getiren en önemli faktörlerden birinin de saha avantajı olduğu düşünülürse Lakers'ın şampiyonluk şansının geçen seneye göre daha düşük olacağını söyleyebiliriz. Bunun dışında özellikle Gasol "MVP gibi" geçen 2 ayın ardından inanılmaz bir düşüşte. Bunun yanında Blake daha üçgeni anlama aşamasında ve henüz beklenen katkıyı verebilmiş değil, eh Fisher'ın da normal sezon performansı belliyken Lakers'ın her ne kadar Kobe-Odom gibi iki formda oyuncuya sahip olsa da normal sezonu domine etmesi beklenemez. Playofflarda istedikleri seviyeye çıkacaklarına inanıyorum ancak saha dezavantajı şimdilik şampiyonluklarının önünde ciddi bir engel gibi duruyor.

Celtics ise Perkins-Shaq ikilisi dışında bütün ana parçalarından iyi verim alarak Staples'tan galibiyeti çıkardı. Pierce, Garnett ve Allen'ın hücumda her istediklerini yapması ve savunmada da özellikle Kobe'nin ısındığı dakikalarda sertliği arttırmaları onlara galibiyeti getirdi. İlk yarıda o acemi hataları yapan, şut ritmini bulamayan Rondo'nun ikinci yarıda tam 15 asist yapması da dikkat çekilmesi gereken ve takdire şayan bir konu.

4 FARKLI FIKIR:

Adsız dedi ki...

Dogus muazzam bir recap olmus. Her noktasina katildigim gibi, Lakers bu sene final bile goremez diyorum. Hem Spurs, hem Thunder bu takimi ezer gecer. Kobe disinda sertlik koyan hicbir takima karsi hucum yapamayacak kadar aciz bir takim olmus Lakers. O Gasol´un hali nedir oyle ya? Mac basi 2 tane balta inince herif resmen siniyor kosesine. Bynum desen oyle. Artest yeller esiyor. Fisher isabetli gununde iyi, ama normal oyunu bile vasatin altinda artik. Kobe garibim tek basina cirpiniyor ama artik yaslandi ve onu da durduruyorlar bir sekilde. Ben adim gibi eminim Lakers final falan goremez bu sene.

Adsız dedi ki...

Adını bile yazmayan bi insanın bi takımın başarıszlığının altına %100 şeklinde imza atmasıda biraz düşündürücü..

Adsız dedi ki...

boston lakers ın neredeyse 4 katı asist ile sayılarını bulmuş fazla yoruma gerek yok az bile fark olmuş olmuyor phil reisss

Adsız dedi ki...

eğer bi maçda süperstar guardınız 30 şut atıp, 0 assist yapıyorsa celtics'e karşı maç kazanma şansınız %1'i geçmez.